30

Makaleler

Gazâlî’nin İlimler Tasnif(ler)i ve En Üst Teorik İlme Dair Tanımlamaları

Bu çalışma, Gazâlî’nin çeşitli ilim tasnif ve tasvirleri ile İhyâu ulûmi’d-dîn’de “mükâşefe ilmi” ve Cevâhiru’l-Kur’ân’da “marifetullah ilmi” olarak isimlendirdiği en üst düzeydeki teorik bilime dair kapsamlı bir araştırma ortaya koymaktadır. Çalışma, sözkonusu ilmin dört temel unsurla ilgili olduğunu göstermektedir: (1) Tanrı, (2) kozmoloji, (3) nübüvvet teorisi, melek-bilimi ve dinî psikoloji, (4) Âhiret hayatı (bazen bu listeye beşinci bir unsur olarak Kur’ân tef-sirinin ilkeleri de eklenmektedir). Dolayısıyla Gazâlî’nin “mükâşefe ilmi” öncelikle bir teolojik disiplindir. Ancak o, akıl yürütmenin bir neticesi olmaması, bilakis kalplerini zâhidâne uygu-lamalarla saflaştırmış peygamberler ve velîlere İlahî Aydınlanma yoluyla vahy/ilham edilmesi açısından kelâm ilminden daha üstün bir konuma sahiptir. Mükâşefe ilmiyle kelâm arasındaki bir başka anahtar farklılık ise şudur: Gazâlî’ye göre mükâşefe ilmi Hakikî Bilgi düzeyinde iş görürken kelâm, Hakikî Bilgi’ye ulaşmayı sağlamaksızın sadece halkın inançlarını sapkınların hücumlarına karşı korumaktadır. Mükâşefe ilmi belirgin bir İbn Sînâcı unsuru da içerdiğinden (ki bu husus makalenin yazarının diğer çalışmalarında ayrıntılı bir şekilde ortaya konmuştur), bu ilim bir açıdan bir İbn Sînâcı bâtınî teolojidir. Son olarak Gazâlî’nin ilimlere dair muhtelif tasnifleri, genel olarak onun düşüncesine dair çok sayıda ilginç unsurun farkına varılmasını da sağlamaktadır ki, bunlar da bu çalışmada tartışılmaktadır.

Alexander TREIGER
Ortaçağlardan 21. Yüzyıla Gazâlî’nin Kozmolojisinin Batılı Alımlanışı

İslam teolojisinin konuları arasında özellikle Gazâlî’nin kozmolojisi Batı’da oldukça dikkat çekmiştir. Rönesans dönemi ilim adamları Gazâlî’nin Filozofların Tutarsızlığı (Tehâfütü’l-felâsife) adlı eserinin 17. meselesinde filozofların nedensellik teorilerine yönelttiği eleştirilere aşinaydılar. İslam teolojisine dair akademik araştırmaların başladığı 19. yüzyılın ilk yarısında ilim adamları, Gazâlî’nin sözkonusu meselede nedensel ilişkilerin varlığını reddettiği sonucuna ulaştılar. Gazâlî’nin bu tutumu aynı zamanda Müslüman ülkelerin bilimsel araştırmadaki bariz gelişmemişlikleriyle de ilişkilendirildi. Mesela Ernest Renan, Gazâlî’nin filozofların nedensel-lik teorilerine yönelik eleştirisini, tabiî bilimlere yönelik gayr-i aklî ve mistisizmden ilhamını almış bir karşı çıkış olarak anladı. Bu yaklaşım Batılı entelektüeller arasında oldukça etkili ol-makla kalmadı; bugün bile yaygın olarak kabul görmeye devam etmektedir. Gazâlî’nin Nurla-rın Nişi (Mişkâtü’l-envâr) adlı eseri 20. yüzyılın ilk onlu yıllarında kullanılmaya başlandığında Batılı yorumcular, en azından burada Gazâlî’nin nedensel ilişkilerin varlığını reddetmediğini düşündüler. 20. yüzyılın büyük bölümünde Batılı ilim adamları, iki farklı öğreti bütününü Ga-zâlî’ye atfeden bir açıklamayı tercih ettiler: Zâhirî öğreti ve bâtınî öğreti. 20. yüzyılın son onlu yılları, Michael E. Marmura ve Richard M. Frank’in çalışmalarında Gazâlî’nin kozmolojisine dair iki farklı yoruma şahitlik etti. Her ikisi de Gazâlî’nin zâhirî ve bâtınî görüşlerinin olduğunu reddetti. Marmura nedensel ilişkileri doğrudan Tanrı’nın fiili olarak açıklarken, Frank onları ikincil sebepliliğin bir ifadesi olarak değerlendirdi. Onların katkıları, Batı’da, Gazâlî’nin aslın-da nedensel ilişkilerin varlığını reddetmediği ve İslam’da tabiî bilimlerin bir muhalifi olarak ele alınmaması gerektiği şeklinde bir algının oluşumunu sağladılar.

Frank GRIFFEL
Gazâlî Tercümeleri:Osmanlı Devri ve 1928 Sonrası İçin Bir Bibliyografya Denemesi

Gazâlî’nin (1058-1111) eski ve yeni harflerle Türkçeye tercüme edilmiş eserlerinin bibliyogra-fik künyelerini ihtiva eden bu çalışma, “Osmanlı Devri” ve “1928 Sonrası” şeklinde iki ana kı-sımdan oluşmaktadır. Tespitlerimize göre Gazâlî’nin ünlü eserleri İhyâu ulûmi’d-dîn ve Kîmyâ-yı Saâdet tercümeleri Osmanlı devrinde bütünüyle hiç basılmamışken, Tehâfütü’l-felâsife’nin ilk tercümesi de Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilmiştir. Eyyühe’l-veled’in “tercümesi” ola-rak Osmanlı devrinde defalarca basılan eser ise Süleyman b. Cer⑒a ait bir ilmihâl kitabıdır ve bu eser Cumhuriyet devrinde de sadeleştirilerek defalarca basılmıştır. 1928 sonrasında Gazâ-lî’den ilk metin tercümesinin hangisi olduğu, Gazalî’ye ait eserlerden hangisinin ilk kez hangi tarihte basıldığı ve Gazâlî mütercimlerinin kimler olduğu bibliyografyada ortaya konulmuş ve ulaşılabilen matbu tercümelerin künyeleri kitap adlarına göre tasnif edilerek sıralanmıştır.

Yusuf Turan GÜNAYDIN
Kur’an’ı Modern Bilimlerin Işığında Okumak:Tantâvî Cevherî Örneği

Kur’ân’ın cârî bilimsel bilgiler, özellikle de tabiat bilimlerinin verileri ışığında yorumlanması anlamında “bilimsel tefsir”, kökleri Abbâsîler dönemindeki tercüme hareketlerine götürülen es-ki bir temayüldür. Bu çalışmada, bilimsel tefsir akımının tarihî gelişimine işaret edildikten son-ra onun en önemli temsilcilerinden biri, hatta modern dönemdeki kurucusu olarak kabul edilen Mısırlı düşünür Tantâvî Cevherî’nin (ö. 1940) yaklaşımı üzerinde durulacaktır. Başta el-Cevâhir olmak üzere birçok eserinde Kur’ân ayetlerini modern bilimler ışığında ele alan Cev-herî’nin yaklaşımı, din-bilim çatışması tezlerini çürütmek ve Müslümanların dikkatini modern bilimlere çekmek türünden gayelere matuftur.

Suat MERTOĞLU
Sosyal, Siyasî ve Dinî Yönleriyle Yemen Hûsî Hareketi

Bu çalışma, 2004 yılında başlayan Yemen’deki Hûsî isyanının arkasındaki örgütlü güç olan Hûsî hareketini tarihsel, sosyal, siyasî ve dinî yönleriyle incelemeyi amaçlamaktadır. Yemen ülkesi bu vesileyle sosyo-politik ve sosyo-dinî açıdan güncel bir tahlile tâbi tutulmayı hak et-mektedir. Bu tahlil sadece Hûsî hareketinin tanınmasına bir kapı aralamayacak, buna ilaveten, karmaşık bir sosyal yapıya sahip olan günümüz Yemen’indeki dinî akımlar, sosyal ağları ve si-yasî bağlantılarıyla birlikte daha belirgin bir şekilde fark edilmiş olacaktır.

Mehmet Ali BÜYÜKKARA

Kitap Değerlendirmeleri